KÖŞKERZADE MUHAMMED ŞEMSETDİN AKYÜZ ------------------------ köşkerzade msakyuz
  KÖŞKER AİLESİNİN TARİHÇESİ
 



 

KÖŞKER OYMAĞININ GÜNÜMÜZ KÜLTÜRÜNE ETKİLERİ...

KÖŞKER OYMAĞI

 
 
 

Köşker Türkmen oymağı ,Oğuzların en önemli Türkmen boylarından birisidir.Goşkar (Köşker)Türkmen Oymağı, günümüzde tamamen dağılmış ve Sosyal ve Kültürel birlikteliğini kaybederek ,büyük oranda da güç yitimine uğramış bir topluluktur.Ülkemizdeki Köşker soyismi taşıyan ailelerin büyük bir kısmı da Köşker Oymağına mensuptur.
Fakat bu arada mesleği ayakkabı tamircisi olupta, aslında yanlış sesteş kelime kullanımı sebebi ile Köşker soy ismi alan ailelerde mevcut olabilir.Ayakkabı tamircisi manasındaki Köşker isminin aslı, Farsça Kevsker yani ayakkabı tamircisi manasında olan bir kelimedir. Günümüzde ayakkabı tamirciliği sebebiyle bu kelimenin kullanımı da azalmış olup, asıl ismi olan yemenicilik ve kunduracılık olarak kavafiye ismi de kullanılmaktadır.Bir meslek ismi olarak bu soyadı alan ailelerin Köşker Türkmen oymağı ile ilgileri bulunmamaktadır.



"TÜRK" Kelimesini Göktürk Alfabesi ile maalesef ki okuyamıyoruz...Ecdadımızın yazısı bize adeta yabancı... Aynı günümüz neslinin kendisini tanımadığı,tanıyamadığı gibi...










Bu konuda kesin sonuç almak zor olmakla birlikte yinede Eski Osmanlı Tahrir defterleri ve Osmanlı nufus kayıtları halk deyimi ile Eski kütükten yapılacak araştırmalardaki nufus kayıtları "Köşkeroğlu yada Köşkerzade"olanlar Köşker Türkmen oymağına mensup ailelerdir.Aslında şimdi şu an mümkün olmamakla birlikte, ileride imkan olursa, genetik testlerle de bu ailelerin birbirini gerçeklemesi mümkün olabilir.Fakat yinede benim şahsi görüşüm günümüz Köşker ailelerinin büyük bir kısmı Köşker oymağına tabi ailelerden oluşmaktadır.Hicri 947 ,Miladi 1541 de Diyarbakır Tahrir defterinde Köşker(Köser)Dulkadir ulusunun oymaklarından birisi olarak ismi geçmektedir.Günümüzde Osmanlı arşivleri tam olarak okunmamış ve günümüz Türkçesine kazandırılmamıştır.İleride inşallah bu konuda gelişmeler sağlandığında Köşker Türkmen ailesi kendi tarihçesini daha yakından tanıyacak ve ecdadının izlerini sürecektir.Benim yapmış olduğum araştırmalar sadece bir başlangıç niteliği taşımaktadır.Bu konudaki vazife özellikle yeni nesil gençlere düşmektedir.
Köşker boyu aynı zamanda Bozulus Dulkadirlisi olarak da ismi geçmektedir.Bozulus kelimesi aynı zamanda eski Akkoyunlu topluluklarına verilen bir isim olarak da karşımıza çıkmaktadır.Köşker Türkmen Oymağı Bozulus'un Diyarbakır Türkmenleri kolundandır.Diyarbakır Türkmenleri ise Eski Akkoyunlu elinin kalıntısı olan oymaklardan meydana gelmektedir.Günümzde Köşker ailelerinin yerleştiği bölgelerdede Koç heykelleri bulunmakta olup o heykeller de Akkoyunlu devletindeki ecdadın izleridir.
Bu bilgileri öğrendikten sonra ben şahsen günümüzde ailemin bulunduğu coğrafi alanla kendimi sınırlamamaya başladım.Çünkü ben ceddimden farklı bir varlık olmayı kendime yediremedim ve tüm ceddimin ayak izlerinin olduğu memleketleri kendi memleketim saydım. Aynı Köşker ismini taşıyan herkesi kendime yakın saydığım gibi...
Köşker ailelerinin günümüzde yerleştikleri yer ve göç orjinlerine bakıldığında da bu ailelerin aynı orjinli oldukları görülmektedir.Ayrıca günümüzde soy kökenleri Köşker Türkmen oymağından geldiği halde soyadı Köşker olmayıp farklı soyadı olan ailelerde mevcuttur.Bunun sebebi ise, Cumhuriyet'ten sonra soyadı kanunu ile ailelerin Köşker Oymağı hakkında bilgilerinin olmaması sonucu, Köşker soyismi yerine farklı soyisim almalarıdır.Bunda ailelerin Köşker Türkmen Oymağına tabi olduğu bilgisinin unutulmuş yada bu bilginin bazı sebeplerden dolayı saklanmış olmasının etkisi büyüktür.Bu yüzden de bir çok Köşker ailesi lakap olarak halk dilinde Köşker olarak tanınmış fakat büyük bir Türkmen oymağı olduğu gerçeği göz ardı edilmiştir.Maalesef ki bu dönemde ;Köşker Türkmen oymağının Kültürel ve sosyo-ekonomik etkisi sıfırlanmış ve dağılmış adeta başka aşiret ve oymaklar içine karışılarak pasif bir durum alınmıştır.Ayrıca Köşker kelimesi sesteş aynı söylendiği için ismini Goşkar babadan alan Köşker Türkmen oymağı ile kelime aslı "kevsker" olan ayakkabı tamircisi kelimesinin manaları bilinçsizce karıştırılmıştır.Ayrıca toplum tarafından Köşker kelimesininin kelime manasının ayakkabı tamircisi olarak bilinmesi ve bunun o zamanki şartlarda "Köşker"isminin küçümsenmeside, Köşker isminin soyisim olarak alınmamasında büyük rol oynadığını düşünüyorum.Ayrıca bazı kişiler şöylede de diyebilirler:-"Köşker kelimesi ayakkabı tamircisi manasına gelir ve biz başka bir şey bilmiyoruz"da diyenler çıkabilir.Fakat tarihsel gerçekler büyük bir Türkmen oymağı olan Köşker oymağını Osmanlı Tahrir defterlerinde tespit etmişlerdir.Yani tarih tüm heybeti ile dile gelip konuşmaktadır.Ayrıca Köşker ismini alan 22 yerleşim birimide Köşker Oymağına Şahadet etmekteler. 
Köşker Türkmen Oymağının Tarihçesini incelediğimizde bugün Köşker Ailesinin ardıllarının bir kısmının aile tarihçesini dahi bilmedikleri ve Köşker ailelerinin birbiri ile kopuk bir şekilde yaşadıkları görülmektedir.Bunun tabi ki tarihsel süreç içinde sebepleri ve sonuçları olduğu da bilinmektedir.Herkesin bildiği gibi günümüzdeki birçok Köşker ailesi büyük yıkımlardan sonra dağılmış ve belli zaman dilimlerinde adeta kendinden kaçmış ve değişik aşiret ve oymaklara karışmışlardır.Örf ve adetlerin Köşker aileleri üzerindeki etkileri sıfırlandığı için kültürel aktarım ve tecrübeler nesiller üzerinde etkisini kaybetmiş ve günümüzdeki yapısını oluşturmuştur.Çok şükür ki günümüz Köşker ailelerinin büyük bir bölümü Ecdadından aldığı temiz maya sayesinde gelişmiş ve bu süreç içinde inşallah ileride layık olduğu daha iyi noktalara gelecektir temennisindeyim.
Köşker Türkmen Oymağı dağılma sürecinin sonunda diğer aşiret ve oymaklar içine karışmıştır.Bu aşiret ve oymaklar;Avşarlar,Sarıcalılar,Baraklar v.b. diğer oymaklardır.Ayrıca Türkmen oymakları dışında bölgede kalanlar ise başka aşiretlere karışmış ve kültürel değişimler geçirmişlerdir.Bu konuda da elimde bilgi ve belgeler bulunmaktadır.Özellikle 1700-1750 lü ve 1800-1850 li yıllar Köşker aileleri için büyük dağılımın yaşandığı ve adeta zorunlu iskan ve diğer sebepler yüzünden kaçış dönemi olduğunu bilinmektedir.
Oğuz Türklerinin Anayurdu olarak bilinen Orta Asya; Doğuda Kingan dağları ,Batıda Hazar denizi,Güneyde Himalaya dağları ,Kuzeyde ise Sibirya sınırlarına kadar ulaşan büyük bir ülkedir.Bu Sınırlar içinde tarih boyunca büyük Türk Devletleri kurulmuş ve dünyada hüküm sürmüştür.Köşker Türkmen Oymağının ana yurdu da Koşkar bölgesidir.Koşkar bölgesi orta Kırgızistanda eski Türk mezarlığı olan Songölün Kuzeydoğusunda Tanrı dağlarının uzantısındaki Aladağların Kuzey eteklerinde bulunan Koşkar bölgesinden almıştır.Bu bölge Aynı zamanda Göktürk devletinin temellerini de oluşturan Goş Türklerinin çok etkin olduğu bir bölgedir.Hatta yaptığım araştırmalara göre meşhur "Kaşkar" kenti de ismini koşkar bölgesinden almış olup bu konuda kaşkar kentinin isim kaynağı olarak daha farklı bir efsanede bulunmamaktadır.Bu da Goş Türklerinin o zaman dilimi içindeki bölgedeki etkinliğinin bir ispatı olsa gerek.Taklamakan çölü eteğinde kurulmuş Kaşkar kenti aynı Rizedeki Kaçkar dağları gibi ismini Köşker Türkmen oymağından almış olmalılar diye düşünüyorum.Günümüzde Kaşkar kenti her ne kadar Divan-ı Lügati Türk'ten tanınmış olsada aslında Kaşkar kentinin de Köşker Türkmen oymağının atalarının yaşadığı bir kent olması olgusuda hiç ihtimal dışı değil diye düşünüyorum.Herkesin kabul ettiği bir gerçeklik, göç olgusudur.Kentlerin ve bölgelerin demografik yapısı her zaman değişken olmuştur.Yazılı kaynakların olmaması ve büyük yıkımlara uğranılan tarihi olaylar da bilgi akışının günümüze tam olarak iletilememesine yol açmıştır.Belki biraz bilim kurgu olacak ama zamanın birinde , sözü edilen zaman makinesı icadı gerçekleşirse birçok tarihi gerçeklikler bizleri çok şaşırtacaktır.Her ne ise biz konumuza devam edelim.

 


Göktürk devletine ait sikkeler bulundu haberini okuyunca ve sikkenin fotoğrafındaki Ayyıdızı görünce ,Göktürk devletinin medeniyetinin büyüklüğü karşısında sevinç gözyaşlarına boğuldum.Her bilinmeyen bilgi insanoğlunun yitik hazinesinden bir kısımdır ve tarih sahifelerinde kaybolan bilgiler zaman içinde yine ortaya çıkacaktır elbet...Aynı Köşker ailesinin geçmişinin yeniden ortaya çıkacağı gibi...Göktürk devletinin tarihi hakkında fazla bir bilgi bulunmamakta ve sadece Çin kaynakları,Orhun yazıtları,Bizans ve diğer bilgi kaynaklarının yanında zaman içinde yapılmış olan kazılarda elde edilmiş buluntular bilinmektedir.Bu konuda daha detaylı araştırmalar yapılmamış olup bir çok eser hala toprak altında bulunmaktadır.Ayyıldızlı sikkenin bulunması aslında bir çok konuya da ışık tutmaktadır.Yardımcı Doçent Dr.Yavuz DALOĞLUNA göre bu keşifle özetle üç şeyi kanıtlıyor.Avrupalıların iddia ettiğinin aksine Göktürklerin para bastırması ile tuğuyla tam bir devlet olduğunu,Ayyıldızın sanılanın aksine İslamiyet öncesinden de köklü bir Türk sembolü olduğunu ve yer altında kimbilir ne kadarının yerler altında olduğu gibi gerçeklere dikkat çekmiş.Evet Ayyıldız ;Türk milletinin İslamla Şereflenmesinden sonra İslamı yayma görevi gereğince sadece Türk milletinin değil tüm ümmeti Muhammedin sembolü haline getirmiş ve Türklük İslamla özdeş manaya gelmiştir.Türk milletinin ilk parası Göktürk devleti tarafından bastırıldığı gerçeği en az Türk tarihindeki Orhon anıtlarının keşfi kadar önemli bir bulgudur,tarihi açıdan.Kırgızistan ,Özbekistan,Tacikistanda yapılan Arkeolojik kazılarda Göktürk devletinin büyük uygarlığı gözler önüne seriliyor.Bu kazılarda ortaya çıkan eserler ve paralar Türk uygarlığı açısından büyük önem taşımaktadır.Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin 4-6 Ekim 2004te Bişkek'te düzenlediği İkinci Uluslararası Türk Uygarlığı Kongresine katılan Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Yavuz Daloğlu burada tanıştığı Özbek tarihçi Gaybullah Dr. Babayar'ın eski Türk devletleri paraları üzerinde yaptığı çalışmayı inceledi. Daloğlu bu paralar arasında daha önce hiç duymadığı görmediği Göktürk paralarıyla karşılaştı. Dr. Daloğlu Dr. Babayar'la yaptığı çalışma sonunda Göktürk paralarının bulunuşunu Türk uygarlığında önemli bir keşif olarak açıkladı.
Sikkelerden birinde ortada kağan kabartması ve kenarlarda üç tane ay-yıldız olduğunu söyleyen Daloğlu bu sikkenin Türk uygarlığı açısından çok büyük önemi olduğunu belirtti. Daloğlu şöyle dedi:
Göktürklerden sonra 8inci yüzyılda Türgişlere ait paralar bulunmuştu. Ancak Göktürklere ait paralar onlardan 150-200 sene daha önceye 576-600 yıllarına ait. En önemlisi bu sikkelerin Türk toplumuna dayatılan Türkler barbardı Türklerin uygarlığı yoktu göçerlerdi gibi Avrupa merkezli anlayışı çürütmesi. Göktürk sikkelerinin bulunuşu Orhun Yazıtları'nın bulunuşu kadar önemlidir. Ayrıca ay-yıldızın bize İslam'da Semavi anlayıştan miras kaldığını biliyorduk. Ancak yeni bulunan Göktürk paralarında da ay-yıldızlı figürler var,dedi.Buradan da anlayacağımız üzere Tarihimizde hala bilinmeyen bir çok husus bulunmakta olup zaman içinde şanlı tarihimiz daha da ortaya çıkacaktır.Zaman denilen mefhum geçen yılların karanlığını elbet bizler sahip çıkarsak ortaya koyacaktır.Aynı Köşker Türkmen Oymağının ardılları bizlerin aile tarihçesi ve aileye sahip çıkacağı gibi.




 

Göktürk devleti, ismini aldığı Gök tanrı tarafından kendilerine güç verildiği inancı içinde, devletlerini kurmuşlar ve bu inançla kendilerini Göktürk olarak adlandırmışlardır.Gök rengi mavi, bu yüzden Türkler için kutsaldır ve mavi renk herzaman için toplumumuzca sevilip benimsenmiştir ve kutsal görülmüştür.Turkuaz mavisi de Türk mavisi olarak tanınmakta ve kökenini Göktürk devletinin bayrağından almaktadır.Gök rengi kutsaldır, Göktürkler için.İbadetler de bu yüzden göğe en yakın olan ,yüksek dağlarda yapılmakta ve yüksek dağların gizemini ruhaniyette aramaktadırlar.Tanrıya daha da yakın olma amacı ile bu yüksek dağlar tercih edilerek dağ kültürünün oluşması sağlanmıştır.Kültürel bazda da bu durum hala önem taşımakta ve günümüzde de bunun etkisi, Anadolu Türkmenlerinde görülmektedir.Anadoluda belli kutlamalar için yayla şenlikleri düzenlenmekte ve yüksek dağlara çıkılmaktadır.

Türk adı da ilk defa Göktürkler döneminde yazılmış ve günümüze gelmiş olan Orhun yazıtlarında geçmektedir.

Goş Türkleri de bu Oğuz Türk boylarından birisidir.Kırgızistan devlet Üniversitesi Tarih bölümü öğretim Doç.Dr. Olcobay K.KARATAYEV'İN Kırgızların ve Oğuzların (Türkmenlerin)Tarihi ve Etnik bağları konulu araştırmasını K.İ.N. Mustafa Kalkan (Kırgız-Türk Manas Üniversitesi Tarih bölümü öğretim görevlisi )tarafından Türkiye Türkçesine aktarılan araştırmada Türk dünyasının Orta Asya'nın ilk dönemlerindeki Kırgızistanın çevresi ve bu bölgedeki çeşitli medeniyetlerin dil kuşaklarının
(Fars,Türk,Arap daha sonraki dönemlerdeki Moğol )her türlü dini inanışın ,akımların kaynaştığı sentez haline geldiği bir dönemin yaşandığı anlatılmıştır.Tarihin derinliklerinden gelen değişim rüzgarları sonucu Atavatandan Anadoluya doğru esen rüzgara kapılanarak ecdadın Başbuğluğunda Anadolu'ya gelinmiş ve Anadolunun fethi Selçuklu devletinin komutasında gerçekleşmiştir.Bu sırada Köşker Türkmen oymağıda bölgeye gelmiş ve Malazgirt meydan savaşına katılarak bölgenin Türkleşmesi ve İslamlaşması için savaşmışlardır.Doğu Anadolu bölgesi ve etrafı Malazgirt meydan muharebesinden sonra hızla Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır.

Goşkar baba ve Goşkar Türkmen Oymağının halkı Muş/Varto ve Güm güm tabir edilen bölgeye geldiklerinde bölgede daha önceden yaşayan bölgenin sakinleri Ermeniler vardı.Bölgede Goşkar baba hem hükümdarlık yaparken hemde özünü Ahmet Yeseviden alan Türk İslam kültürünün etkisi ile bölgede hoşgörülü ve insanca bir düzen kurmuş barış ve birlik içinde Müslüman ve Türk olmayan unsurlarla da güzel bir toplum hayatı yaşanmıştır.Ermeniler de Osmanlı imparatorluğunun son dönemlerine kadar Tabea-yı Sadıka (Sadık millet) olarak Türk milletinin içinde yaşamışlar ve karşılıklı olarak etkileşimde bulunmuşlardır.Zaten Türk milletinin göç yolu üzerindede bu izler göze çarpmaktadır.Özellikle bugünkü Ermenistan ve Ermenilerin yoğun yaşadığı bölgelerde her ne kadar günümüzde düşmanlık politikası izleyip Türk izlerini yok etmeye çalıssalarda yinede O bölgelerdeki Türk izi göze çarpmaktadır.
Her ne ise biz konumuza devam edelim.Ecdadımız yaşadığı bölgelerde izlerini koymuş ve dünya kanununun gereği ,kültürel sosyal ve zamanın siyasal sebeplerinden dolayı göç olgusu içinde yaşamını sürdürmüştür.Zaman kavramı içinde bizler bugün yaşıyor isek, bizden önceki ecdadımızın yaşamında izlediği yollardan mutlaka etkilenmişizdir demektir.Bizim yaşantı güzergahımızdan da bizden sonraki nesiller etkilenecek ve yaşam yollarını ona göre çizeceklerdir.Bunun gereği olarak ta bugünkü yaşayan nesillere çok büyük sorumluluklar düşmektedir.Bizim ne kadar biz olduğumuzu ise, içinde bulunduğumuz şartlar ve kültürel yapı belirler olmuştur.Bu durumda insan biraz düşününce, biz ne kadar biziz? sorusunu da kendisine sormuyor değil hani.Yaptığım araştırmalar sonrasında Köşker Oymağının insanlarının günümüzdeki durumu bana bu konuda bir şeyler yapılması hakkında fikirler verdi.En azından bir orjin tespiti ve bugünkü Köşker ailelerinin mevcut durumları ve Kültürel birliktelik sağlanması için çalışmalar yapılması gibi...Yapılacak çalışmalar mutlaka gelecek nesilleri etkileyecek ve tarihsel sorumluluğumuzu bize gösterecektir.Yoksa dünyadan şimdiye kadar gelip geçen bir çok kavim gibi yokluğa ve kaybolmaya mahkum olacağımız aşikar bir gerçeklik olarak görünüyor.İnsan yaşamında kaybettiği kültürel değerler ve ecdad yadigarı nesiller,telefisi mümkün olmayan veballerdir.İşte bu yüzden günümüzde yaşayan Köşker aileleri mutlaka en azından kendi aileleri hakkında durum tespit çalışmakları yapmalıdır diye düşünüyorum.Çünkü ailenin yaşlı çınarları, geçen zaman içinde taşıdıkları bilgileride beraberlerinde, sonsuzluk alemine götürmekte ve Köşker aileleri arasındaki bağlarda kaybolmaktadır.Malum meşhur atasözüdür:"Gide gele dost ,görmeye görmeye düşman."
Yada bir başka atasözünde belirtildiği gibi:
"Geçilmeyen yolları çalı kaplar yolu kapatır "sözleri günümüz Köşker ailelerinin durumunu yansıtmaktadır. Sonuç olarak kendilerini gerçekleyemeyen ve yenileyemeyen kavimler ve topluluklar yok olmaya mahkumdurlar.07.11.2009 Köşkerzade msakyuz

 

 
  KÖŞKER AİLESİNİN SİTESİ 17112 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol